İrtica çocuk isimlerinde de hortladı

İrtica aldı başını gidiyor değerli okurlar… Nitekim, geçen yıl yeni doğan erkek bebeklere en çok peygamber ismi olan Yusuf konurken, kız bebeklere de Hazreti Ali'nin kızı Zeynep'in adı verildi.

İrticai güçlerin cumhuriyetin temel değerlerine yaptıkları saldırılar giderek artarken, halktaki gerici eğilim hayatın her alanına yansımaya başladı. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, ülkemizde geçen yıl doğan çocuklara en fazla verilen isimlerin dini kökenli oldukları ortaya çıktı. Sonuçlara göre yeni doğan erkek bebeklere en çok peygamber ismi olan Yusuf konurken, kız bebeklere de Hazreti Ali'nin kızı Zeynep'in adı verildi.

Erkeklerde ilk 10'a giren diğer dini kökenli isimlerse Mehmet, Mustafa, Ahmet, Enes, Furkan, Muhammed ve Ali. Buna göre ilk 10'da sadece 2 çağdaş isim yer alıyor. Bunlar Arda ve Emirhan.

Kız isimlerinde de irtica almış başını gidiyor. Nitekim ilk 10'a Zeynep, Elif, Merve, Medine, Büşra, Fatma ve Zehra yani 7 dini içerikli isim girerken, çağdaş isimlerse 3'te kaldı. Bunlar İrem, Yağmur ve Sıla.

Kanaltürk Televizyonu'nda bu sonuçların değerlendirmesini yapan Tuncay özkan "bu sonuçta halkın gerici iktidarlar tarafından zehirlenmeleri olduğu kadar her eve ulaşan dini içerikli duvar takvimlerinde yer alan 'bugün doğan çocuklara isim' başlıklı irticai köşenin de çok büyük katkıları var. Bu yüzden tüm ilericileri tez elden 'Saatli Maarif', 'Fazilet', 'Hicret', 'Yeni Asya' gibi takvimlere alternatif olarak 'Devrim, Cumhuriyet, Aydınlık' gibi isimler taşıyan çağdaş-laikçi takvimler yapmaya ve açılacak isim bölümünde 'Tuncay, özkan, Doğu, Deniz, Yıldıray, Saldıray, Hıncal, öcal, Vural, Kıral, Keremcan, Şirincan, Devrim, Mahir, Ulaş, Kurtuluş, Savaş, İremsu, Cansu, Pelin, Pelinsu, Irmak, Nehir, Bulut, Saldıray, Kamutay, Erke' gibi ilerici, çağdaş isimleri yerleştirerek halk arasında yaygınlaştırmaya davet ediyorum." dedi.

özkan, yeni doğan bebeklerin kulağına Arapça ezan okunarak isim konduğu ülkede, bu gerici eğilim sürdüğü müddetçe, başlattıkları 'Biz kaç kişiyiz?' hareketinin beş-on yıl sonra fiyaskoyla sonuçlanabileceğini zira kaydedecek ilerici genç bulamayacaklarını üzüntülü bir ifadeyle belirtti.

(Rıfat Yörük - habervaktim / Mizah)