ONUR KOLTUK DÖŞEME KLASİK VE MODERN SALON TAKIMLARI, OTURMA GURUPLARI,KANEPELER,JOZEFİN, BERJER,SANDALYELER VE ANTİKALARINIZ İTİNA İLE CİLALANIR TAMİRAT VE TADİLATLARI YAPILIR YÜZLERİ DEĞİŞTİRİLİR . ONUR KOLTUK DÖŞEME - Forum
   
  ONUR KOLTUK DÖŞEME
  Forum
 
=> Daha kayıt olmadın mı?

ONUR KOLTUK DÖŞEME

Forum - BİR BEN EKSİKTİM

Burdasın:
Forum => TAKVİM YAPRAĞI => BİR BEN EKSİKTİM

<-Geri

 1 

Devam->


ASIMINNESLİ (Ziyaretçi)
12.11.2008 23:44 (UTC)[alıntı yap]
İNSAN BEŞER ELBET ŞAŞAR

bu günkü konumuz son zamanlarda mustafa filmi ekseni etrafında oluşan K.ATATÜRK. tartışması şimdi diyeceksinizki bir sen kaldıydın bu konuda fikir beyan etmedik sende et de, her bişey tamama ersin dinler olabilir. ne yapalım buda onların fikri saygı duymak lazım.

neyse konumuza dönelim

enteresan olan tartışmanın dindarlar(irticacılar la değilde ATATÜRKÇÜ VE KEMALİST geçinenlerin arasında geçmesi. gidişata göre bu köprünün altından daha çok sular akacağa benziyor.

bana kalırsa netice meydanda da gelde anlat.

anlatmaya kalksan top yekün üstüne saldırırlar malum aracı yermiş dayağı.

netice şu ki evsanevi bir tarih yazıp gerçek tarihi belgeleri saklayıp ,

arşivleri kasalara kitleyerek kanunlarla koruma altına aldıkları K.ATATÜRK.

yani bir nevi ilahlaştırılan K. ATATÜRK'ü gerçek K.ATATÜRK'ten koruyorlar.

ve bunu yaparkende CUMHURİYET ve K.ATATÜRK. düşmanları dindarlar (irticacılar)dan

koruduklarını iddia ediyorlar . tirajı komik olan bu

son tartışmalarla her şey gün yüzüne çıkmıştır kimi kimden korudukları.

dindarların (irticacıparentez içine alıyorum bu sözcüğü onlar öyle dedikleri için anlaşılsın diye yazıyorum ben ne dindarlığı ne irticacılığı kabul ediyorum sadece( müslüman)

dindarlar (irticacıalrın hiç bir kimse ve kurum vede kuruluşa şahsi bir kini ve düşmanlığı yoktur.

onların tek derdi ALLAH(cc) HU ile aralarında olan engelleri kaldırmak

bu anneleri ve babaları dahi olsa.

AnkebûtHYPERLINK "ayetkarsilastirma.asp?sure=29&ayet=8" 8
(Mekkî 85) Biz, insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Eğer onlar, seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber vereceğim.

ALLAH(cc)hu ve peygamberi hz MUHAMMED(S.A.V)in buyurdukları gibi bizler (İNSAN)

beşeriz elbet şaşarız hatalarımız olabilir ve elbette olacaktır .

peygamberler bile hata etmişlerdir bizler neyizki kusursuz ve hatasız olalım.

bize düşen hatamızın farkına varıp hatada ısrar etmeden ALLAH(cc)ya tevbe etmek ve konunun muhattabından özür dilemek.

ALLAH(cc)hu nun emirleri(KUR'AN'I KERİM)ve yine ALLAH(cc)hu tarafından gönderilen peygamber efendimiz hz MUHAMMED'İN bize getirdikleri dışındaki her şey sorgulana bilir

geliştirilebilir değiştirilebilir müslümanlık ve insanlık yararına yukarıdaki 2 kaynakla çatışmadığı sürece .

peygamber efendimiz s.a.v min yaşadığı dönemde aldığı bir kararı veya verdiği bir emri ya resulullah bu ALLAH(cc)nun emrimi sizin düşüncenizmi diye sorarlar ALLAH(cc) nun emri ise harfiyen uygularlar

peygamberin görüşü ise fikir beyanında bulunurlardı ve fikirleride uygulamaya koyulurdu

örnek uhud savaşı peygamber efendimiz düşmanı medinede karşılayalım diyordu gençlerin çoğunluğu ve onları destekleyen hz HAMZA R.A ve SA'D İBN UBADE nin isteği olan düşmanı şehir dışında açık alanda karşılamak uygulandı.

2. örnek hendek savaşında SELMAN R.A.nın isteği olan ve savaşada adını veren hendek kazılması örnekler çoğaltıla bilir .neticeye gelince.

İNSAN BEŞER ELBET ŞAŞAR.bunu böyle düşünmezsek sevdiklerimizin hata ve kusurlarını gizlemeye kalkarsak yalancının mumu yadsıya kadar yanıyor ve ortaya çıkınca adımız yalancıya çıkıyor .

yalancı çobanın sürüsünü kurt yiyincede kimse inanmıyor

SELAM VE DUA İLE cuma soyöz\İST


TARTIŞMA TEMAYÜLÜ (Ziyaretçi)
13.11.2008 00:17 (UTC)[alıntı yap]

--------------------------------------------------------------------------------

Atatürk’ü “tanrılaştırma” temayülü

Bir kısım “Atatürkçüler”, Atatürk’ün de nihayet bir “insan” olduğunu kabullenemiyorlar. Bu yüzden “insan boyut”unu ele alan yazılara ve araştırmalara saldırıyorlar. Çünkü içlerinde Behçet Kemal’in, Tekin Alp’in, Edip Ayel’in, Kemalettin Kamu’nun ve Yusuf Ziya’nın Atatürk’ü var.
Gençler hatırlamaz, ama 30’lu yıllarda Behçet Kemal Çağlar “Atatürk Mevlidi” yazarken, Tekin Alp takma ismini kullanan Moiz Kohen de “Türk’ün Yeni Amentüsü”nü yazmıştı.
Buyurun: Sabır taşına dönüşüp okuyabilirsiniz…
“Kahramanlık örneği olan ve vatanın istikbâlini yoktan var eden Mustafa Kemâl’e, onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarına, mücahid analarına ve Türkiye için ahiret günü olmadığına îmân ederim. İyilikle fenalığın insanlardan geldiğine, büyük milletimin medeni cihanda en büyük mevkii kazanacağına, hamaset destanlarıyla tarihi dolduran kudretli Türk ordusunun birliğine ve Gazi’nin Allah’ın sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulûsuyla şahadet ederim.”

İçinde Atatürk öldüğü için Dolmabahçe Sarayı’nı “Kâbe” ilan etmekten çekinmeyen şair Edip Ayel (Ay yıldızı aldık da senin üstüne sardık/ Ey dertli saray! Kâbe mi oldun bize artık?), zaten sağlığında Atatürk’ü önce “peygamber”, sonra “tanrıya eş”, nihayet (hâşâ “Allah” ilân etmişti:
“Cennetse bu yurt, sen onu buldundu harâbe,
“Bir gün olacaktır anıtın Türklüğe Kâbe.
“Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun,
“Türk ırkının, en son, ulu peygamberi oldun.”
“Tutsak seni lâyık, yüce Tanrı'yla müsâvi,
“Toprak olamaz kalp doğabilmişse semâvî…
“Ölmez bize cennetlerin ufkundan inen ses,
“İnsanlar ölür, Türklüğe Allah olan ölmez!”

Behçet Kemal, Edip Ayel'den geri kalmak istememiş olmalı ki, aynı makamdan devam etti:
“Kaç yıldır Türkçeydi Tanrı'nın dili/ İnsana ne ilâh, ne de sevgili,
“Ne de ana-baba aratıyordu/ Her an yaratıyor, yaratıyordu.”
Nerede duracağı belli olmayan anlamsız bir yarış başlamıştı. Bu yarışta Halil Bedii de vardı:
“Tanrı gibi görünüyor her yerde/ Topraklarda, denizlerde, göklerde;
“Gönül tapar, kendisinden geçer de/ Hangi yana göz bakarsa: Atatürk.”
Meşrutiyette Kemalettin Kâmi olan adını “Türklük aşkına” Kemalettin Kamu olarak değiştiren şair, mısralardan inşa ettiği bir merdivenle milletvekilliğine çıkmak istiyordu:
“Burada erdi Mûsâ/ Burada uçtu İsa,
“Bülbül burada varsa, Hürriyet için öter…
“Ne örümcek, ne yosun/ Ne mûcize, ne füsun,
“Kâbe Arab'ın olsun/ Çankaya bize yeter...”

Şair Faruk Nafiz Çamlıbel Atatürk öldükten sonra şu mısraları yazdı:
“Yürüyor, kalbimizin durduğu bir yolda değil,
“Kanlı bir gözyaşı nehrinde muazzam tabutun…
“Ey ilâhın yüce davetlisi, göklerden eğil
“Göreceksin duruyor kalbimizin üstünde putun!”

Yusuf Ziya Ortaç da belli ki öteki şairlerden geri kalmak istememişti, kervana katıldı:
“Dağların ardında sönüşü gibi,
“Millete can veren, vatan yaratan;
“Tanrının göklere dönüşü gibi…
“Her zaman ırkıma büyük Baş Atam,
“Tanrılaş gönlümde, tanrılaş Atam!”

Ömer Bedrettin Uşaklı’nın şiiri:
“Bir güneş gibi yalnız/ Sensin ülkü tanrımız.”
Vasfi Mahir Kocatürk’den:
“Peygamber, tanrısına duymadı bu hasreti/ Vermedi bu kudreti tanrı, peygamberine.”
İlhami Bekir’den:
“İlk adam, mavi gözlerle baktı toprağa,
“Toprağın haritasını çizdi bayrağa;
“Allah değil, o yazdı alın yazımızı.”

Bu yaklaşımın mirasçıları elbette Atatürk’ü bir “insan” olarak görmeyecekler, “insan” olmaktan kaynaklanan “zaaf”ların hiç birisini ona kondurmayacaklardır.
Can Dündar’ın filmine bu bakış açısıyla ateş püskürüyorlar.
NOT: Aynı dönemin şairlerinden Yahya Kemal, Necip Fazıl ve Nazım Hikmet bu tür şeyler yazmadılar. YAVUZ BAHADIRLI.



Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 81
Bütün postalar: 885
Bütün kullanıcılar: 86
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
 
  tüm 146716 ziyaretçi (412186 klik) kişi burdaydı!  
  DANIŞMA ÜCRETİ ALMIYORUZ BİLGİLENMEK İÇİN LÜTFEN BİZE ULAŞIN EMAİL: cuma_soyoz@hotmail.com TEL:0212.572.97.64 GSM:0535.924.56.94 Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol