ONUR KOLTUK DÖŞEME KLASİK VE MODERN SALON TAKIMLARI, OTURMA GURUPLARI,KANEPELER,JOZEFİN, BERJER,SANDALYELER VE ANTİKALARINIZ İTİNA İLE CİLALANIR TAMİRAT VE TADİLATLARI YAPILIR YÜZLERİ DEĞİŞTİRİLİR . ONUR KOLTUK DÖŞEME - Forum
   
  ONUR KOLTUK DÖŞEME
  Forum
 
=> Daha kayıt olmadın mı?

ONUR KOLTUK DÖŞEME

Forum - İNÖNÜ'NÜN 50 YIL ÖNCEDEN ERDOĞANA VERDİĞİ CEVAP

Burdasın:
Forum => SİYASET => İNÖNÜ'NÜN 50 YIL ÖNCEDEN ERDOĞANA VERDİĞİ CEVAP

<-Geri

 1 

Devam->


ASIMIN_NESLİ (Ziyaretçi)
16.04.2008 21:26 (UTC)[alıntı yap]


İnönü’nün 50 yıl önce
Erdoğan’a verdiği cevap

Mustafa Armağan

Bu haftanın gündemine, geçtiğimiz hafta sonu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “CHP zihniyetinin Atatürk'ün vefatından sonra PTT'nin pullarından, paralardan, okullardan, devlet dairelerinden Atatürk'ün resimlerini nasıl kaldırdıklarını gayet iyi biliriz” sözü damgasını vuracak gibi görünüyor.

Nitekim Başbakan’ın yakın tarihe yönelik bu göndermesi basının dikkatini çekerken, CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay cevap yetiştirmekte gecikmedi ve Başbakan’ı 1925 yılında çıkarılan bir kanundan habersiz olmakla suçladı: “Bu 1925 yılında çıkarılan bir kanunda var. Türk parasının üzerinde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlarının resmi olur. Bu yasanın gereğidir.”

Bunu okuyunca Okay hangi yasadan söz ediyor acaba? diye merak ettim.

TBMM’nin 30 Aralık 1925 günü kabul ettiği bir kanun var hakikaten. Adı, 701 Sayılı “Mevcut Evrak-ı Nakdiyenin Yenileriyle İstibdaline Dair Kanun” şeklinde geçiyor. Ya da bugünkü dille söylersek, “Mevcut Kağıt Paraların Yenileriyle Değiştirilmesine Dair Kanun”.

Yalnız sözkonusu kanunla ilk Türk banknotlarının bastırılmasına karar verilmiştir, şeklinin ve üzerine hangi resimlerin konulacağının belirlenmesine değil.

Kanun, paraların şeklini şemailini belirleme işini düzenlememiştir. Bu düzenlemeleri yapacak bir komisyonun kimlerden oluşacağını ve görevinin ne olacağını belirlemekle yetinmiş. Dolayısıyla 1925’de hazırlıklara başlayan komisyonun çalışmasıyla Cumhuriyet döneminin ilk kağıt paraları Eylül 1927’de piyasa verilmiştir.

İşte bu ilk emisyonla birlikte Gazi Mustafa Kemal’in resimlerinin kağıt paraların üzerindeki serüveni de başlamış olur. Bu serüven, 1938’in 11 Kasım’ına kadar devam eder. İsmet İnönü Cumhurbaşkanlığına seçilince Londra’ya hemen haber verilir ve matbaada bulunan klişelerden Atatürk portresi çıkarılarak yerine İnönü’nünkü konulur. Böylece aynı paraların önce basılanlarında Atatürk’ün resmi görülürken, sonra basılanlarında İnönü ile karşılaşmamız şaşırtıcı değildir. 11 yıllık Atatürk resimli paralar döneminden sonra 1938’den 1951 yılına kadar İnönü’lü paraların iktidarı başlar.

Başlar ama özellikle 1946’dan itibaren Demokrat Parti’nin giderek sağanaklaşan eleştirilerinin de hedef tahtası olmaktan kurtulamaz. Nitekim TBMM kürsüsü bu eleştirilerle dolar taşar. İşte Adnan Menderes’in “Atatürk aleyhine işlenen suçlar” hakkındaki kanun münasebetiyle yaptığı konuşmasından iki cümle (yıl 1951):

Ölümünün hemen akabinde paralardan, pullardan Atatürk’ün resimlerini sildirenler onlardır. (Soldan alkışlar.)

Arkadaşlar, kendi reislerinin [İsmet İnönü’nün] resimlerini havi olan pulları beş sene daha tüketemeyeceğimiz adette bastırmış olanlar yine onlardır. (Soldan şiddetli alkışlar.)[1]

Biz bu yazıda pul konusuna girmedik ama gördüğünüz gibi Demokratlar da doya doya (!) İnönü’nün resmine seyretsinler diye giderayak 5 yıl yetecek miktarda pul bastırmış CHP’liler.

Peki İnönü bu sert eleştirileri cevapsız mı bıraktı? Yani sustu mu?

Susmasını bekliyorsanız onu yeterince tanımıyorsunuz demektir. Bulabildiğim iki cevabını aşağıya alıyorum. Birincisi, CHP Muğla Milletvekili Seyfi Sadi Pencap’ın yönelttiği soruya verdiği cevaptır. Şöyle savunmuş kendisini Paşa:

Atatürk ölmüştü, lider gitmişti. Ona yakın olan biriyim ve Atatürk’ü göğsünde taşıyan bir İsmet İnönü olarak da liderliğimi ilan etmek zorundayım. Atatürk’ü bu kadar kudsiyetle andığım halde gölgesinde lider olamam. Paralar üzerinde Atatürk var, ama Atatürk yok. Anlatmak istedim ki, Atatürk öldü ama yeri boş kalmadı.[2]

Ancak İnönü’nün asıl önemli açıklaması, 11 Eylül 1957 günü TBMM’deki konuşmasında gizlidir. Meclis zabıtlarından bulduğum bu açıklaması Erdoğan’ın son konuşmasına 51 yıl önceden verilmiş bir cevap gibidir. Resmi tutanaklardan aynen aktarıyorum:

Bir de pulda ve parada resim meselesi vardır. Her partici bunu benim Atatürk’le münasebetim için kullanmak ister. Bu bir nazariye meselesidir. Nazariye şudur:

Bir devlette sikke ve pul Devlet Reisinin adına basılır. Böyle devletler vardır. Bu usulü takib etmeyen devletler de vardır. Biz bu usulü takib eden devletler arasında idik. İmparatorlukta para, pul padişah namına basılırdı. (Soldan, sen padişah mıydın paşa… sesleri)

Cumhuriyeti kurduğumuz zaman halk tarafından cumhurbaşkanı padişahtan daha az kudretli bir adam zannedilirdi. Atatürk’le bu mevzuda hassastık. Milletin reyi ile başa geçmiş olan Cumhurreisinin, eski hükümdarın Devlet başı olarak haiz olduğu bütün haklara malik olduğunu hukukta ve şekilde göstermek lazımdı. Atatürk bu fikirde idi. Onun içindir ki, kendisi sağ olan adamın paraya, pula resmini basmamak, adını yazmamak Cumhuriyette âdet olsaydı Atatürk zamanında da ölülerden, pullarımıza, paralarımıza resmini basacak, ismini yazacak hesapsız ad bulunurdu. Bugün de kanaatimiz odur. (Soldan gürültüler)[3]

Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, Nimet Arzık’ın ‘son padişah’ dediği İnönü’nün açıklamaları bunlar. Eğer onun açtığı yolda devam edilseydi, şimdilerde paraların üzerinde Abdullah Gül’ün resmini görüyor olacaktık.




--------------------------------------------------------------------------------
[1] Derleyen Faruk Sükan, Başbakan Adnan Menderes’in Meclis Konuşmaları: TBMM 1950-1960, 2. baskı, Ankara 1992, Kültür Ofset Limited Şirketi, s. 72.

[2] Haldun Derin’den nakleden: Tanju Demir, “Cumhuriyet dönemi paralarında siyaset ve ideoloji (1923-1950)”, 75 Yılda Para’nın Serüveni, İstanbul 1998, Tarih Vakfı-İş Bankası, s. 26.

[3] İsmet İnönü’nün TBMM’deki Konuşmaları: 1920-1973- İkinci Cilt (1939-1960), Ankara 1993, Türkiye Büyük Milet Meclisi Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Yayınları, s. 241-242. (Sık sık ‘soldan gürültüler’ gelmesinin sebebi, Demokrat Parti grubunun kürsünün solunda oturmasıdır.)


Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 81
Bütün postalar: 885
Bütün kullanıcılar: 86
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
 
  tüm 146733 ziyaretçi (412218 klik) kişi burdaydı!  
  DANIŞMA ÜCRETİ ALMIYORUZ BİLGİLENMEK İÇİN LÜTFEN BİZE ULAŞIN EMAİL: cuma_soyoz@hotmail.com TEL:0212.572.97.64 GSM:0535.924.56.94 Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol