Özal suikastinin arkasındakileri açıklıyorum! Tabi anlayana!





Bu soruya 22 Temmuz seçimlerinden önce bir kez daha sormuştum.

Pek dikkate alınmadı.

Ama şimdi tekrar soruyorum;

Turgut Özal’a 18 Haziran 1988 yılında, Anap kongresinde kurşun sıkan Kartal Demirağ’ın arkasında kim, ya da kimler vardı?

Kartal Demirağ’ı oraya gönderenler, iki tetikçi daha göndermişlerdi. Tetikçilerin resmi, ya da sivil olup olmadığını bilmiyorum?

Tahminim var ama, söylemiyorum.

Kartal Demirağ Özal’ı öldürecek, tetikçiler de Demirağ’ı mıhlayacaktı.

Arkada hiçbir iz bırakılmamış olacaktı.

Ama olmadı.





Özal Demirağ ile baş başa görüştü.

Demirağ, kendisine tetiği çektireni merhum Özal’a itiraf etti.

Turgut Özal, bu sırrı ağabeyi Korkut Özal ile paylaştı.

Adım gibi eminim. Korkut Özal da bu sırrı Recep Tayyip Erdoğan ile paylaştı.

Bu benim iddiam, ama ben Erdoğan’ın sırrı bildiğine inanıyorum.





Şimdi Kartal Demirağ’a bir bakalım;

Turgut Özal, 20 yıla mahkum olan Demirağ’ı cumhurbaşkanı olunca affetti. Demirağ’da şartlı tahliyeden yararlanıp salıverildi.

Demirağ bana göre gerçekten de masumdu. Çünkü O’nun eline silahı verenler, Özal’ı “vatan için” öldürtmek istemişti. Ülkeyi kurtarmak için.

Hrant Dink’in eline silahı verenlerin de gerekçesi aynıydı.

Örnekleri çoğaltmak mümkün.

Afyon Dazkırı’da Ülkü ocakları ikinci başkanlığı yapmış olan Kartal Demirağ, ülküdaşını bıçaklamış, bu yüzden cezaevine girmişti. Altı ay sonra cezaevinden kaçtı ve bir süre sonra da Özal’a kurşun sıktı.





Peki Özal olayın üstüne neden gitmedi?

İşte cevabı;

Gözü kesmedi. Gücü yetmedi. Partisine güvenemedi.